Karne Yaklaşırken
Doç. Dr. Gülsen Erden İlk ve orta öğretim okulları bir eğitim döneminin sonuna gelirken bir çok çocuk için de karne
Doç. Dr. Gülsen Erden
İlk ve orta öğretim okulları bir eğitim döneminin sonuna gelirken bir çok çocuk için de karne heyecanı, korku ve telaşla birlikte yaşanmaya başlar. Bu eğitim dönemini sorumluluk ve gerekliliklerini yerine getirerek geçiren öğrenciler tatili düşünerek sevinirlerken, birçok çocuk karnesi yüzünen başına neler geleceğini düşünüp endişelenir.
Karne nedir? Düşük notlar, nedenleri ve ne anlama geldiği?
Karne uzun bir eğitim döneminin ürünüdür. Çocukların karnesindeki notlar sadece, farklı zamanlarda girdikleri sınavlardan aldıkları sonuçların göstergesidir. Unutmamalıdır ki o rakamlar size çocuğun gerçek becerilerini, gayretlerini, yeterliliklerini yansıtmamaktadır. Ancak karne notları her ailede çok önemsenir. Okuldaki başarı ya da başarısızlığın göstergesi gibi algılanır. Oysaki notlar bir öğrencinin ne öğrendiğini ya da öğrenmediğini gösterememektedirler.
Karne notlarının tümüyle çocuğun,
• okulda verilen bilgilerden belirli bir miktarını öğrenebildiğini,
• çaba harcadığını, ve ilerleme gösterdiğini,
• heveslendirilerek daha çok gayret eder hale geldiğini
• az da olsa gösterdiği çabanın işe yaradığına işaret edebildiğini söylenememektedir.
Karne zamanı gelinceye kadar çocukların okul ve sorumlulukları hakkında nasıl eğitildikleri, heveslendirilip heveslendirilmedikleri, arkadaş ve aile ilişkileri, yetenekleri ya da becerilerini aşan beklentiler bakımından zorlanıp zorlanmadıkları, dönem boyunca gerek okulda, gerekse evde yaşadıkları, birey olarak yaşıtlarından farklı özelliklerinin dikkate alınıp alınmadığı, içinde bulunduğu yaş dönemine ait sıkıntıları aşmada yeterli yardım alıp alamadığı, gibi bir çok etken çocukların karne notlarına belki de doğrudan etki ettiği unutulmamalıdır. Bu etkenler karneye yansıyan rakamların sizlere anlatamıyacağı nedenleri olabilir.
Yine de bu karne içindeki iyi ya da kötü notlar; anne, baba, çocuk ve okul ARASINDAKİ İLİŞKİ VE İLETİŞİMİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ İÇİN BİR FIRSATI OLARAK KABUL EDİLEBİLİR. Ayrıca aşağıdaki soruları gözden geçirmek çocuğa yardımcı olmayı kolaylaştırabilir.
Çocuğun okulda başarılı olabilmesi için temel gereksinimleri karşılanabildi mi? (Evde ve okulda).
İyi bir çalışma düzeni kurulabildi mi?(Sessiz, aydınlık ders araç ve gereçlerini yakınında bulabildiği ona ait bir çalışma köşesi ).
Çocuğun geçmiş bilgileri bugün yüklenenleri de öğrenebileceği alt yapıyı sağlıyor mu? (Eksiklikleri varsa bunlar nasıl giderilebilir. İşittiğini doğru yazamıyorsa, toplama ve çıkarma yapamıyorsa, kısa cümleleri okuyup anlayamıyorsa aha zorlarını yapması beklenemez).
Arkadaş ilişkileri, öğretmenleri ile iletişimi nasıl, sorunları var mı? Bunlar için ailenin, rehber öğretmenin yapabileceği şeyler neler? (Daha önceden gerekli yardım alınmış mı?, İşe yarayıp yaramadığı?).
Okula ne kadar sıklıkta gidiyor, çocuğun okula devamı, zorlukları ya da yaşadıklarına ilişkin ne kadar bilgi alınıyor? Bu bilginin yeterli olabilmesi için neler yapılabilir?
Çalışma alışkanlıkları, çalışma düzeni ve programı nasıl, sınıf düzeyine, bilgi birikimine uygun mu?
Çocuk okulu, arkadaşları ya da kendisiyle ilgili olarak ailesiyle özel duygu ve düşüncelerini konuşup paylaşabiliyor mu?
Bu soruların düşünülmesi, yanıtlarının bulunması ailelere ve rehberlik servislerine yarımcı olacaktır.
Anne babalar çocuğu tanımalı, kişilik özellikleri, ilgi alanları, güçlü ve güçsüz yanları, öğrenme tarzı, çalışma sistemi, varsa güçlükleri ya da sorunları ve içinde bulunduğu yaş dönemi hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar.
Güzel bir karne için neler yapılmalı?
Çocuğun, ailesinin ve öğretmenlerin gösterdiği çabanın karşılığı olarak düşünüldüğünde çocuk en çok çabayı gösteren ve sorumluluğunu yerine getiren birey olarak mutlaka farkedilmeli ve kutlanmalıdır. Çocuk böyle bir karne getirmeye ilişkin keyif ve başarmış olma mutluluğu yaşıyorsa, çevresinin onayı ve ödüllendirmesi ile daha da mutlu olacak ve hevesi, isteği artacaktır. Kırık notu olmayan bir karne, yaşanılan zorluklara rağmen bir ya da birkaç kırık ya da düşük not görülen karne de mutlaka çocuğun çabasının görülmesi ve desteklenmesi gereken karnedir.
Notlar beklenildiği gibi olmasa da yukarıda yazılanları da gözönünde bulundurarak bugüne kadar gösterdiği çaba için çocuğun tatili ve çabasının görüldüğünü bilmeyi hak ettiğini unutulmamalıdır. Tatil çocukların güç ve enerji toplayabilmeleri için gereklidir. Ancak az da olsa verilen ödevler ya da geçmiş döneme ilişkin eksikleri gidermeye yönelik bir çalışma programına zaman ayırmak ailenin ve çocuğun gereksinimi olabilir. Yine de bu program çocuğun istek ve tatil gereksinimi ön planda tutularak gerçekçi bir yaklaşımla hazırlanıp uygulanmalıdır.
Kötü olarak nitelenecek bir karne için neler yapılmalı?
Kötü karne herkesten önce çocuğu üzer ve utandırır. Ayrıca anne ve babaların cezalandırıcı bir tutum içine girmelerine gerek yoktur.
Karne günü üzücü olayların yaşanmaması için bugün çocukla karnesi ve notları hakkında konuşulmalıdır. Gelecek dönem zorlukların aşılması için çaba harcanabileceğini, bunun için ona yardımcı olmya çalışılacağı, birkaç zayıfın hayatın sonu olmadığı aksine daha çok çaba harcamak ve birlikte gereken önlemleri almak için bir uyarı olduğu çocuklarla konuşulmalıdır. Bu konuşmalar, rehber öğretmenler ya da sınıf sınıf öğretmenleri tarafınan ailelerle, çocuklarla ya da aileler tarafından mutlaka çocuklarla gerçekleştirilmelidir.
Kişiliğine yönelik suçlamalar çocuğu bu zorluklarla başedemez hale getirir. Bir çocuk için en değerli hazine, annesinin babasının onu sevdiğini ve ona değer verdiğini bilmesidir. Onları bu hazineden mahrum bırakacak suçlama ve cezalardan kaçınalım.
Çocuklara neleri yapamıyacaklarından çok nelerin yapılabileceğini anlatmak, olumsuz ve eksik bulduğumuz davranışlar yerine olumlu bulduğumuz ve beğendiğimiz yönlerini vurgulamak daha çok işe yarayacaktır. Aynı zamanda onu dinlemek, anlamaya çalışmak ne söylediğinden , nasıl söylediğine eğilmekten çok ne anlatmaya çalıştığı ve ne hissettiğini anlamaya çalışmak önemlidir. Zaman zaman özellikle ergenlik çağında kontrosüz öfkeli çıkışlar ve suçlamalarda bulnabilirler. Bu çıkışlar, parlamalar anne babalarca kendilerine yönelmiş saygısızlık, isyan ya da haksızlık olarak yorumlanıp olumsuz davranışlara neden olmamalıdır.
Anne, babalar hatırlamalıdırlar ki, hoşgörü ve sükunet her zaman kazanır. Çocuklar ve gençlerle olumlu iletişim kurabilmek için, açık, dinlemeye ve anlamaya hazır olarak, suçlamadan ve suçlanmadan konuşmak gerekir.
Çocuklar bizim umutlarımız ve en kıymetlilerimiz. O halde onlara ne kadar değer verdiğimizi, onları incitmekten, örselemekten ve umutsuzluğa itmekten kaçınarak anlatalım