Denizin Dibinde Hatçem
Burdur’dan Antalya’ya doğru giderken yaklaşık 38 km. Uzaklıkta bulunan Arvallı, yeni adı ile Bağsaray köyünde geçer hikaye. Hikayeye göre Hatçe
Burdur’dan Antalya’ya doğru giderken yaklaşık 38 km. Uzaklıkta bulunan Arvallı, yeni adı ile Bağsaray köyünde geçer hikaye.
Hikayeye göre Hatçe isminde bir güzel kadın köyün meydanındaki duvarında çift oluklu pınar bulunan bir evde oturur. Türküde sözü geçen pınar bu pınardır.
Hatçe güzel ve alımlı bir köy güzelidir. Köyün çobanı Hatça’ya gönlünü kaptırır. O da çobanı sever. Ne var ki Hatçe evlidir. . Kader onları bir türlü bir araya getirmemiştir. Her ne kadar olumsuzluklar çok olsa da aşklarına engel olamazlar ve bir zaman sonra birlikte kaçmaya karar verirler. Çobanla birlikte kaçarak Antalya’ya yerleşirler. Yaklaşık 5 ay sonra yakın bir köyde (Kayış) de buna benzer bir olay gerçekleşir ve İbrahim CAN isimli mahalli sanatçı bu türküyü yakar.
Türkü’nün Orjinal Sözleri:
Evlerinin önünde pınarlar harlar
Hatçam çıkmış pencereye ay gibi parlar
Ben Hatça’yı yitirdim de dumanalı dağlar
Gözlerimin pınarları durmadan çağlar
Ovalara duman çökmüş göremedin mi
A kız kendi saçını öremedin mi
Alçaklara karlar yağmış yükseklere buz
Gel sarılalım gaçalım ince belli kız
Denizin dibinde Hatçam demirden evler
Ak gerdanın altında da çiftedir benler
O kınalı parmaklar da o beyaz eller
Yolcuyu yolundan eyleyen dilber
Dalga dalga dalga dalga dalgalanıyor
Hatçayı görenler sevdalanıyor
Üçünü de beşini de Hatçam onuna
Ben de yandım Hatça’mın basma donuna
Yüce dağ başına Hatçam ekin ekilmez
Yağmur yağmayınca Hatçam kökü sökülmez
Ellerin köyünde Hatçam kahır çekilmez
Doldur ağıları içelim Hatçam
Varman kızlar varman kirli çobana
Çoban evde durmaz gider yabana
Ovalara duman çökmüş göremedin mi
Akız kendi saçını öremedin mi
Arvallı dedikleri bir büyük şehir
Şehir oldu bana her zaman zehir
Çok dediler arkadaşlar yar senin değil
Doldur ağıları içelim Hatçam
Yüce dağ başında Hatçam harmanın mı var
Harmanı kaldırmaya dermanın mı var
Hatçam beni öldürmeye fermanın mı var
Doldur ağıları içelim Hatçam
Yöre: Burdur Derleyen: Mehmet ERENLER
ahlaksız adamlara türkü yakmışlar Allahım yaa
ahlaksızlar için değil, türküler aşıklar için yakılmış. evlilik yapay bir kurumdur, insan uydurmasıdır, aşk ise doğaldır, sınır tanımaz. doğa her konuda insana galip gelir. evli demek aşık demek değildir. gönüllü evliliğe eyvallah ama hiç kimse toplum istiyor diye devlet istiyor diye evlenmesin, yoksa yasak aşk yaşayabilir ve çok mutsuz olur, başkalarını da mutsuz eder.
Böyle anonim türküler için herkes bir hikaye yazar gerçek hikaye ise şöyledir; İzmir Bergama Maruflar köyönde 1960 lı yıllarda geçer. Hatice köyün en güzel kızıdır. Babası varlıklıdır. Recep isminde bir çobana sevdalanır. Abisi bu durumu anlar ve Haticeyi izlemeye başlar . Hatice kuyudan su çekerken ķöyün alt tarafında koyun otlatan Recebe bakar. Bunu gören abisi Haticeyi döver. Bunu onuruna yediremeyen Hatice tütün zehiri içerek canına kıyar. Bunun üzerine bu ağıtı amcasının kızı Zekiye Arslan yakar. Sözlerde değişiklikler olsada o dönemde TRT nin açtığı şiir yarışmalarına katılan oğlu Hüseyin Arslan sayesinde annesinin şiir defteri gün yüzüne çıkmış ve birçok türküye güfte olmuştur.