Dünya Gıda Günü

16 Ekim tarihi “Dünya Gıda Günü” hakkında genel bilgiler.

Her yıl 16 Ekim tarihi “Dünya Gıda Günü” olarak kutlanmaktadır. 1945’te kurulan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) doğum günü de sayılan gün kapsamında, dünya genelinde açlık ve yoksulluk temaları için farkındalık yaratmak, herkesin gıda güvenliğine ve besleyici gıdalara ulaşmasına katkı sunmak amacıyla yıl boyunca FAO üyesi ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Bu yılki teması “iklim değişiyor, o halde gıda ve tarım da değişmeli” olan günü anma kapsamında; 18 Ekim 2016 tarihinde Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Otel’de, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, FAO ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği ortaklığında bir etkinlik düzenlenecektir.​

Dünya Gıda Günü’nün ülkemizde görünürlüğünün artırılması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi amaçları çerçevesinde FAO ve Bakanlığımız işbirliğinde hazırlanan yazılı ve görsel materyallere aşağıdaki linklerden ulaşılabilmektedir.

Dünya Gıda Günü’nde Birleşmiş Milletlere üye ülkelerde açlık, gıda üretimi ve tüketimi gibi konular incelenir. Beslenme üzerinde durulur. Ülkemizde her yıl 16 Ekim günü gazete ve dergilerde konuya ilişkin yazılar yayınlanır. Radyo ve televizyonda konuşmalar yapılır. Okullarımızda beslenmenin, dengeli beslenmenin önem ve gereği anlatılır.

Beslenmek için aldığımız; hayvansal, bitkisel, madensel maddelere besin denir. Dünyada üretilen gıda maddeleri artan nüfusa yeterli olmamaktadır. Besin maddeleri üretiminin az olduğu yoksul ülkelerde açlık ve yetersiz beslenme sorunu vardır. Açlık, yetersiz beslenme, bedenin gerekli ölçü ve türde besin alamamasıdır. Açlık ve yetersiz beslenme konusu tüm ulusların ortak sorunudur. Bu soruna dikkati çekmek, çözüm yolları bulmak amacı ile her yıl Birleşmiş Milletlere üye tüm ülkelerde toplantılar düzenlenir. Toplantılardaki araştırma ve inceleme sonuçları dünya kamuoyuna duyurulur.

Yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarının nedenleri, besin üretim ve dağılımının yetersizliği, bilgisizlik, hızlı nüfus artışı, ekonomik güçsüzlük ve çevre sağlığının bozulmasıdır. Yapılan hesaplara göre dünyada yaklaşık 450 milyon insan yetersiz beslenmektedir. Sadece bu sayı bile dünyamızın en büyük ve en önemli sorununun açlık olduğunu gösteriyor. Dünyanın pek çok yerinde insanlar, açlıktan ölmekte, iyi beslenemedikleri için hasta olmaktadırlar.

Ülkemizde besin üretimi, artan nüfusun gereksinmesini karşılamaktadır. Besin tüketimimiz ile üretimimiz arasında bir denge vardır. Türkiye, yeryüzünde besin maddeleri üretiminde kendi kendine yeterli yedi ülkeden biridir. Ancak yurdumuzda üretilen besin maddeleri iyi değerlendirilmiyor. Besin maddelerinden gereği gibi yararlanılmıyor. Üretilen besinler ülkemizde düzenli olarak dağıtılamıyor.

Halkımızın iyi ve yeterli besin alması amacıyla Milli Gıda Yüksek Kurulu adında bir örgüt kurulmuştur.

Kurulun başlıca görevleri şöyle belirlenmiştir:
1. Besin maddelerinin üretim ve tüketim sorunlarını araştırmak.
2. Beslenme sorunlarının çözümleri için öneriler saptamak.
3. Konuya ilişkin yasal düzenlemeleri incelemek.

Büyük kentlerimizde yapılan bir araştırma sonucuna göre besin maddelerinin onda biri çöplüklere atılmaktadır. Atılan besin maddelerinin başında genelde tahıl ürünleri gelmektedir. Bu savurganlığın önlenmesi için üstümüze düşen görevleri yapmalı, savurganlığın bu türüne de karşı çıkmalıyız. Yakınlarımızı bu konuda sürekli uyaralım.

Başlıca besinlerimiz sebze, meyve, et, ekmek, yağ, tuz, süt, su, yumurtadır. Besinlerin bir bölümü vücudumuz için gerekli olan ısı ve enerjiyi sağlar. Bunlar şekerli maddeler ve yağlardır. Bir bölümü organlarımızı onarır, büyümemizi etkiler. Bunlar süt, yumurta, baklagiller gibi proteinlerdir. Vitaminler ise vücudumuzu hastalıklardan korur. Vitaminler daha çok meyve ve sebzelerde bulunur.

Beslenme Kuralları

En iyi beslenme, dengeli beslenmedir. Dengeli beslenme vücudumuza gerekli yiyecek ve içeceklerin yeterli ölçüde ve türde alınmasıdır. İnsanlar ne çok, ne az yemeli, yeteri kadar besin almalıdır.

Aşağıda sıralanan beslenme kurallarını titizlikle uygularsak beslenmeden beklenen yararı sağlamış oluruz.

Yararlı değişik besinler almalıyız. Vücudumuz için yararlı olmayan besinleri almaktan kaçınmalıyız. Aldığımız besinlerin değişik besin olmasına özen göstermeliyiz. Yiyeceklerimizi temiz, taze ve bize en çok yararlı olanlar arasından seçmeliyiz. Sokaklarda üstü açık, temizlik kurallarına uyulmadan hazırlanan ve satılan yiyecekleri almamalıyız.

Beslenmemiz belirli bir düzen içinde olmalıdır. Sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri belirli saatlerde, düzenli olarak yenmelidir. Özellikle sabah kahvaltısı unutulmamalı, günlük çalışmamızın verimli olması için sabah kahvaltısına ayrı bir özen gösterilmelidir.

Yiyecekler arasından sevip sevmeme ayrımı yapılmamalıdır.

Lokmaları iyice çiğnedikten sonra yutmalıyız. Çiğnenmeden yutulan lokmalar sindirim organlarından mideyi yorar. İyi sindirilmez. Beslenmeden beklenen yararlar da sağlanmamış olur.

Yemekten sonra dişlerimizi fırçalamalıyız. Böylelikle diş etlerine daha çok kan gelmesi, dişlerin beslenmesi, dişlerin çürümesinin önlenmesi, canlı tutulması sağlanır.

SOFRADA NELERE DİKKAT ETMELİYİZ

1. Sofraya oturmadan önce ellerimizi yıkamalıyız.
2. Evimizde, okulumuzda beslenme saatinde, konuk olduğumuz evde, lokantada
başkalarının iştahını kaçırıcı söz ve davranışlardan kaçınmalıyız.
3. Sofraya birlikte oturmalıyız, yemeğe birlikte başlamalıyız.
4. Yemek yerken lokmaları ağzımız kapalı çiğnemeliyiz.
5. Lokmaları iyice çiğnedikten sonra yutmalıyız.
6. Yiyecekleri dişimizle değil, bıçakla kesmeliyiz.
7. Yemeğin sonunda yemeği hazırlayanlara teşekkür etmeliyiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir