Zahidem

Ziyaretten çıktım Cender’in özü Kum gibi kaynıyor Zahidem gözü Aslını sorarsan asalet yerden Hacı Büro’lardan Memed’in gızı Hezeli de deli

Ziyaretten çıktım Cender’in özü
Kum gibi kaynıyor Zahidem gözü
Aslını sorarsan asalet yerden
Hacı Büro’lardan Memed’in gızı

Hezeli de deli gönlüm hezeli
Çiçekdağı döktüm’ola gazeli
Nice memleketler gezdim dolaştım
Bulamadım Zahide’den güzeli

Ayınan doğarda gününen aşar
Zahidem görenin tedbiri şaşar
Diken arasında kalmış gül gibi
İyinin kaderi kötüye düşer

Çeşmenin başında yunak daşısın
Gökte dönen tek turnanın eşisin
Ceren avcın ben olayım Zahidem
Elli kızın yüz gelinin başısın

Zahidem gurbanım n’olacak halim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidenden haber sorarım
Dediler bu hafta oluyor gelin

Kömür gözlüm al eline kalemi
Ben söyleyim yaz başıma geleni
Fukara deyip de seni vermezler
Hani göster açlığından öleni

Kurban olam Alişen’e Hacı’ya
Çeşmenin başına gelen sucuya
Çıktım Büyüköz’e seyran eyledim
Düşemedin eyice bir gocaya

Zahidem kurbanım dardayım dağdan
El eder Zahidem karşıki bağdan
Derdin beni del’ediyor Zahidem
Kâhkülüne sürmüş kokulu yağdan

Kay’altında olur bağın iyisi
Bağda biter kirazınan gayısı
Birde dayısına söyleyim dedim
Yoğumuş ki Zahidemin dayısı

Gurbet ellerinde esirim esir
Affeyle sevdiğim bendedir kusur
Kadir Mevlam seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır

Anası kürt kızı nemner bacısı
Çıkarmı yürekten yarin acısı
Çıktım Büyüköz’e seyran eyledim
Kırıldımı köyünüzün sucusu

Şu yalan Dünya’da sürmedim sefa
Anamdan doğalı çekerim cefa
Benide bir soran olursa deyin
Hacı Ahmetli’den Garip Mustafa

Aslımı sorarlar Çiçekdağ’lıyım
Felek kırdı kollarımı bağlıyım
Bir soran olursa söyleyin adım
Hacı Ahmetli’den Arapoğlu’yum

Aşık Arap Mustafa

Türkü Hikayesi:
Kırşehir Çiçekdağı’ndan Aşık Arap Mustafa, Hacı Büro’lardan Mehmet Ağa’nın kızı Zahide’ye aşık olur. Aşıkda ne kelime yanar tutuşur. Ama gönül bu işte, Aşık Arap Mustafa çok fakir, bir o kadar da garip bir kişi. Zahide ise Hacı Bürolar’ın zengin ve güzel kızı, üstelik ağa kızı, üstelik çok güzel, yaşı ise Aşık Arap Mustafa’dan büyük. Dolayısıyle nereden bakarsanız bakın birbirlerine hiç ama hiç denk değiller. Üstelik Zahide’yi isteyen çok zenginler var. Hem zenginler hemde yaşıtları Zahide’nin peşinde. Bu kadar kişinin arasında Zahide bir fakire hele hele bir garibe verilirmi..? Aşık Arap Mustafa bütün bu olumsuzluklara rağmen istetir Zahide’yi ama sonuç malum: Zahide’yi Aşık Arap Mustafa’ya vermezler.
Aşık Arap Mustafa sonunda askere gider. Zahide’yi ise başka biri ile evlendirirler. Zahide’nin başkası ile evlenmesini Aşık Arap Mustafa’ya duyurmak istemezler ama o bir yolunu bulur ve öğrenir. Yıkılır, dünyası kararır ve İşte Zahidem Türküsü Aşık Arap Mustafa’nın sesinden sazından bizlere kazandırılır.
1965 yılında Zahide vefat eder.
1966 yılında’da Aşık Arap Mustafa vefat eder.
Dip Not:Türkünün sözleri Aşık Arap Mustafa’ya aittir. Beste ise:Nuh Akgün’e aittir. Derleyici sıfatı ile bu türküyü Neşet Ertaş derlemiştir ve TRT repertuvarına kazandırmıştır.
Kaynak(Türkü Hikayesi):”Anadolu’nun Dili” TRT Radyo Programı. Halil Atılgan.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir