Kevengin Yolarında
Hikayeye göre Ahmet daha önceleri Hayriye adında bir kıza tutkundur. Yıllar sonra oğlunun düğününe bir bahane ile görmek için Hayriye’yi
DevamHikayeye göre Ahmet daha önceleri Hayriye adında bir kıza tutkundur. Yıllar sonra oğlunun düğününe bir bahane ile görmek için Hayriye’yi
DevamBilinen öyküye göre bu türkü Malatyalı Fahri ‘ye ait. Yaşar Özürküt, bu türkünün sahibinin Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinden Mustafa Tuna olduğunu
DevamKAZIMIM-MEZAR ARASI. Mezar arasında harman olur mu Kama kurşun yarasına derman olur mu Kamayı vuranda din iman olur mu Nakarat..Aslanım
DevamMeram bağları, Meram çayırları tanıktır, böylesi yiğit her anaya kısmet olmaz. İnadına mertti, inadına yiğit, inadına yağızdı. Konya’nın valisi o
DevamKırmızı gül demet demet, Sevda değil bir alamet, Balam nenni, yavrum nenni Gitti gelmez ol muhannet Şol revanda balam kaldı,
DevamKırmızı Gül Demet Demet Ali diye bir oğlan varmış zamanında.Savaş patlak vermeden evvel gönül vermiş bir güzele, evlenmiş ve evliliğinin
DevamBu türkü bundan bir asır kadar önce , ihtişamlı , güzel , delidolu , hoppala , zıppala olduğundan Deli Düve
DevamİTÜ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ KURT: ”EĞER Kİ TÜRKÜNÜN NE AMAÇLA YAPILDIĞI VE NEYİ ANLATTIĞI BİLİNMİŞ OLSA, ELEŞTİRENLER HERHALDE BAŞLARINI ÖNE EĞERDİ”
DevamAnadolu’da her yörenin türküsü olarak bilinir.(Kütahya,Konya,Amasya gibi.) Yeşillikler içindeki Hıdırlık Tepesi,türbesiyle birlikte Kütahya’nın her yerinden görünen ve yıllardır mesire yeri
DevamŞöyle rivayet ederler kim: Evvel zamanda Sivas ilinden bir kervancı Halep´ten mal getirir. Tam üç yıldır kervancılar yurtlraından, baba ocaklarından
DevamYöre:Ödemiş Çakıcı Efe Ege Bölgesinde halkın dilinde dilden dile efsaneleşen bir kahramandır. Osmanlı’nın son zamanlarında devlet iradesinin iyiden iyiye kaybolduğu
Devam“ Avşarlar,Ceritler,Tecirliler,Bozdoğanlar,Mürseloğulları ve öteki Türkmen boyları ve oymakları 1865 yılında iskân edildiler. O tarihe kadar göçebe bir yaşam süren bu
DevamSefil baykuş ne yatarsın bu yerde Yok mudur vatanın illerin hani Hani ya! Bülbül gibi şakıyan; aşkı gözlerden okuyan dillerin
DevamEski zamanlarda Malkara’da 15 yaşlarında Zeynep isimli güzel bir kız vardır. Bir gün köyde Ağa’nı bir düğünü olur. Düğünde eğlenceler
DevamYöre: Yozgat Derleyen: Mehmet Ali ÜNVANLI Yozgat şehri 1760 yılı başlarında Bozok Yaylasının, yeşillik, etrafı ormanlarla çevrili içinde bin bir
DevamYarim İstanbul´u mesken mi tuttun Yöre: Kayseri Güz güneşi sarı sarı devriliyordu o ikindi üzeri de uzaklardaki mor dağların ardına.
DevamTürküler ve Öyküler bazen seyahate çıkıp, bazen il il bazen de ülke sınırlarını aşarak dolaşmaktadırlar. Bir yerde dinlediğimiz bir türkü
DevamTürküler hayatımızın âdeta vazgeçilmez bir parçasıdır. Türk insanı türkülerle konuşmuş, türkülerle dertleşmiş, türkülerle hasret gidermiş, türkülerle acılarını, sevinçlerini dile getirmiş,
DevamYöre: Tokat/Reşadiye Vaktiyle, Niksar´ın bir köyünde genç bir ilkokul öğretmeni varmış. Güzel bir köylü kızı sevdalanmış bu öğretmene.. Hem kendine
DevamÇanakkale Boğazı, Nağra Burnu açıkları 4 Nisan 1953, Saat 02:15 Uzun ve yorucu bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Nağra Burnu
DevamBurdur’dan Antalya’ya doğru giderken yaklaşık 38 km. Uzaklıkta bulunan Arvallı, yeni adı ile Bağsaray köyünde geçer hikaye. Hikayeye göre Hatçe
DevamAnakara’nın keskin ilçesinin cin ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar. İlkokulu köyünde okuyan Sefer 15 yaşından
DevamBen de gittim bir geyiğin avına, Geyik çekti beni kendi dağına, Tövbeler tövbesi geyik avına, Gidin arkadaşlar kaldım kayada, Siz
DevamBolu Beyi, at meraklısı bir beydir. Atçılıkta usta olan seyisi Yusuf’u, güzel ve cins at aramak üzere başka yerlere gönderir.
DevamBir yaz mevsimi koyunculuk yapan bir grup yaylaya çıkar. Bu grup içinde sözlü olan iki de genç vardır. Gençler yaylada
DevamMefharet Hanımın hakim olarak görevli gittiği Bodrum da intiharı ardından, yöre halkının duygularıdır türkü olan. Keşiflerine giderken at binen, yöre
Devam“At Üstünde Kuşlar Gibi Dönen Yar Gendi gidip ehbabları kalan yar” nakaratıyla söylenen Ziya Türküsünün Hikayesi şöyledir; Ziya yakışıklı bir
DevamAnadolu halkının kahramanlığını destanlaştırdığı savaşlardan biri de Çanakkale cephelerinde olur. Büyük imkansızlık içinde verdiği bu çetin mücadelede, bağımsızlığı için gerektiğinde
DevamYöre: Samsun / Çarşamba Çarşamba deyince bir yabancı hemen çarşambayı sel aldı türküsünü anımsar..çarşamba her şeyden önce bu türküyle ünlenmiştir..bu
DevamAnakara’nın keskin ilçesinin cin ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar. İlkokulu köyünde okuyan Sefer 15 yaşından
DevamTürküye konu olan olay 12 Şubat 1933 yılında bugünkü Buldan –Derbent barajının dolgusu yapılan “Derbent Deresi denilen yerde meydana gelmiştir.
DevamYozgat şehri 1760 yılı başlarında Bozok Yaylasının, yeşillik, etrafı ormanlarla çevrili içinde binbir çeşit kuşun ötüştüğü bir sahada kurulurken; Yozgat
DevamRumeli yöresi Debreli Hasan, Trakya’da Drama’da büyümüş ve bin sekiz yüzlü yılların sonu ile bin dokuz yüzlü yılların başında Debreli
DevamErzurum’da yaşanmış bir aşk hikayesidir bu türkünün hikayesi. Genç delikanlı sevdalanır bir güzel kıza. Önünde ardında dolanır durur. Fakat kız
Devam“Erzincan’a girdim ne güzel bağlar.”, Erzincan Halk Türküleri içinde en çok sevilen bir uzun havadır. Güzel olduğu kadar da acı
DevamRize yöresi Rize’nin şimdiki adı Portakallık olan Haldoz mahallesindeki bir düğünde kardeşinin bıçakla karnından yaralanması üzerine, kendisine haber verilen Sandıkçı
DevamTurnayı uçurdum Uruş köyünden Önünde sacır var, geçmez orayı Tilsevet gölüne battı mı dersin, Hep avcılar arar bahtı karayı, Bir
DevamYöre:Avşar/Binboğa Derleyen: Muzaffer Sarısözen Türkünün ortaya çıktığı zamanlardaki olaylar şöyle gelişir; Rışvanoğlu adında zengin bir beyin güzel bir kardeşi vardır.
DevamKomşu kızı ile beşik kertmesi olan bir genç askerde vereme yakalanır. Hava değişimi olarak Yozgat´a (Akdağmadeni) gelir. Sözlüsünün ailesi gence
DevamHem okudum hemi de yazdım Yalan dünya senden bezdim Dağlar koyağını gezdim Yiten yavru bulunur mu Yavru yitmeye görsün bir
Devam